1havalar.com

Kirpik sevdası

Her ne kadar Divan Edebiyatı’ndaki “ok gibi kirpikler”‘ mecaz-ı mürseli yerini olabildiğince kıvrılmış kirpiklere bıraksa da, bu hususta değişmeyen ve bana kalırsa da değişmeyecek tek şey upuzun kirpik sevdasıdır. Gerek takma kirpikler (aslında pek, hatta hemen hiç sevemediğim bir uzatma aracı bu, sanırsam ki bana çağrıştırdığı isimlerin Bülent Ersoy ve Demet Akalın olmasından mütevellit) gerekse bir nebze olsun uzun kirpikleri bile göğe eh kötümser bir tahminle ise kaşımıza değdirebilecek derecede ilerlemiş kozmetik, kirpik ektirme sektörü olsun bizi az çok ihya ederken “yok abi, ben doğalım doğal yollardan yanayım” yahut “fazla kirpikten bir şey olmaz” diyen prensipli hanım ve hanım kızlarımız için naçizane bir formülüm olacak.

Bu formülü uygulamak için gerekli malzemeler;
Boş ve temiz bir rimel kutusu
2 tatlı kaşığı doğal maden suyu
2 tatlı kaşığı hint yağı
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı çörekotu ya da tatlı badem yağı  (ikisi birlikte olursa daha iyi olur tabii)

Dezenfekte ettiğimiz eski rimel kutumuza bu 4-5 karışımı ekleyip iyice çalkalıyoruz. Bu arada rimel kutusuna tüm bunları sokabilmek için ben enjektör kullandım. Diğer türlü zor olabilir. Ne diyordum çalkalıyor ve haftada her gün olmasa da iki ya da üç gün boyunca kirpiklerimize uyguluyoruz. Bir de kirpiklerinizde damlacık şeklinde kalırsa diplerine doğru akıp gözlerinizi feci şekilde yakabilir. Dikkatli olmakta, çok fazla sürmemekte, el yardımıyla fazlalıkları almakta vs vs. fayda var.

Bir ay sonra benim gibi ocakta sigara yakmaktan çok kirpiklerini yakmış, kirpik gazileri eski kirpiklerine kavuşmakla kalmıyor, yeni kirpikler de çıkartıyor. Rimel, takma kirpik gibi sürmesi, takması, temizlemesi zor -daha doğrusu üşengeç insanlar için diyelim biz buna- şeylerdense büyük oranda kurtulup “rimel mi sürdün sen, takma kirpik mi takıyorsun yoksa?” gibi sorulara maruz kalıyoruz. En azından ben, bizzat kendim kalıyorum. Benden söylemesi.